Geçtiğimiz günlerde bir futbol takımı “Doğal olan Normal Doğum” yazılı bir pankartla sahaya çıktı. Ne yazık ki bu tür mesajlar, iyi niyetli gibi görünse de çoğu zaman kadınlar üzerinde baskı kuran bir dilin yansıması oluyor. Çünkü toplumumuzda kadınlara karşı tutum buyurgan, dayatmacı ve yargılayıcı. Hele ki konu kadın bedeni olduğunda, genellikle erkeklerin sesinin daha çok çıktığına şahit oluyoruz.Kimse dönüp de sormuyor: Biz aslında ne yapıyoruz?
Doğum gibi tamamen şahsi ve hassas bir konuda bile kadının kararı ve duyguları görmezden gelinebiliyor. Oysa her doğum normaldir, tek bir doğru yolu da yoktur. Vajinal doğum da, sezaryen doğum da bir tercihtir ve bu tercihi yalnızca anne ile doktoru belirleyebilir.
Anne olmak, hayatın belki de en özel deneyimlerinden biri. Bu süreçte kadınların en son ihtiyaç duyduğu şey ise toplumun beklentileri ve yargılayıcı yorumları. Doğum tercihlerinde kadınlara neyin doğru olduğunu söylemek yerine, onların kararlarına saygı duymak ve yanlarında olmak çok değerli. Çünkü önemli olan, annenin ve bebeğin huzur içinde bu süreci geçirebilmesi.
Ben bu anlamda çok şanslıydım. Eşim Murat, sadece doğum sürecinde değil, verdiğim her kararda hep yanımda oldu. Bana asla ne yapmam gerektiğini söylemedi; sadece “Sen nasıl istersen, ben buradayım” diyerek güven ve destek verdi. Bu duygu, hamileliğim boyunca endişelerimi azalttı ve bana güç verdi.
Başlangıçta vajinal doğumu deneyimlemek istemiştim. Ancak Arven, kendi yolunu seçti. Pozisyonu vajinal doğuma uygun olmayınca sezaryene karar verdik. Bu karar ne beni daha az anne yaptı, ne de Arven’i daha az sağlıklı kıldı. İlk kez Arven’le göz göze geldiğim anda, önemli olanın yöntem değil, bu yolu birlikte yürümemiz olduğunu fark ettim. Bu deneyim bana anneliğin yöntemlerle değil, sevgi ve bağ kurmakla ilgili olduğunu öğretti.
Umarım hiçbir kadın, doğum tercihi nedeniyle toplumun yargılayan bakışlarıyla karşılaşmaz. “Normal” ya da “doğal” gibi kalıpların ötesinde, her doğumun kendine özgü bir mucize olduğunu görmeli ve kabul etmeliyiz.
Çünkü her doğum bir hikâyedir — ve o hikâyenin gerçek yazarı, yalnızca kadının kendisidir.
YORUMLAR
25 Nisan 2025
Çok iyi