Nisan sonu hepimiz birer ‘Leyla’ olacağız.
Hayaller, ilhamlar, aşklar…
Ama..
İşin içinde Neptün varsa dikkatli olacağız. Mitolojik hikayesindeki ismiyle ‘Poseidon’ nam-ı diğer Denizlerin Tanrısı, hayal gücünü, teslimiyeti, sanatı ve ruhsallığı anlatır. Bir yandan da işin içine illüzyonlar katar. Sınırları eritir. Gerçek ile hayal arasındaki çizgi karışır ve aldanmalara açık oluruz.
Neptün Venüs kavuşumu ilahi aşkın dansı gibidir. Aşkı ilahi bir boyutta yaşamamızı sağlar. Ruhsal ve duygusal bağlar derinleşir. İlişkide koşulsuz teslimiyete bürünürüz. Partnerimizi ilahi bir kişi gibi görür, onu idealize ederiz. Yani aşk gözümüzü kör eder.
Eğer kalbinize doğru gelmekte olan küçük bir aşk varsa, içiniz kıpırdamaya başladıysa hemen çok aşığım diye tüm dünyaya ilan etmemek iyi olur. Bu geçiş sanki gözümüze sanki bir perde inmiş etkisi verir. Gerçeklikten kaçmak isteriz, hemen hayal dünyamıza döner, içimizdeki neşeyi büyütmeye çalışırız. Ya da eğer bir ilişki içindeysek aldanmaların olabileceği bir dönem de olabilir. Bu dönem kararları biraz gerçekçi bakış açısıyla vermeli, etrafımızda bizi uyarmaya çalışan insanlar varsa onları dinlemeliyiz.
Bu kavuşuma eşlik eden Mars/Pluton karşıtlığı ise bu çıkmazı biraz sert bir hale getiriyor. Mars ve Pluton tutkuyu da anlatır. İlişkilerimizde güç savaşları, sözünü geçirme ve hem fiziksel hem de psikolojik üstünlük kurma isteğini de arttırır. Kalp bir yandan saf bir aşk isterken bu iki acımasız enerji bu isteği karanlık arzularımızla buluşturur.
Mayıs’ ın ilk haftası da dahil olmak üzere, ilişkilerde güç savaşlarına girmeden kendi merkezimizde kalmaya çalışmak, idealize etmektense sevginin doğal akışına teslim olmak iyi olacaktır.
Gerçeklikle hayal arasında bir yerdeysek gerçeğe tutunmalı, akıl ile kalp arasında bir noktadaysak aklı pusula almalıyız.
Ruhun ve tutkunun sınavından kimler kaç puan alacak izleyelim bakalım!