(Bu bölümü okumadan önce, hızlı tüketim ürünleri markalarının en başında gelen Pepsi.co markasının sporla olan ilişkisini incelediğimiz yazımızı okuyabilirsiniz.)
“Markalar soyut değil midir, Spor nasıl yapsın?” dediğinizi duyar gibiyiz. Müzikte soyuttur ama dinlediğinizde sizi motive eder ve spor yaptırır. Bu yazımızda, müzik dinlemekten ziyade müziğe erişmemizi ve yaymamızı sağlayan, günümüzde en önemli dijital platform markaları yer arasında alan “Spotify” markasının sizlere spor konusunda nasıl etkiler yaratabileceğini inceliyoruz. Spotify sürekli “yapabilirsin”, “ sana inanıyorum”, “bunu başaracaksın” diyen ve motive veren bir Personal Trainer gibidir. Bu bağlamda Spotify, müziği bir motivasyon aracına dönüştürerek kullanıcılarına “spor yaptıran” markalardan biri haline geliyor.
Spotify, spor odaklı çalma listeleriyle sadece müzik sunmuyor; kullanıcının ritmini, temposunu ve duygusal durumunu anlayarak onu harekete geçiriyor. “Workout”, “Running” ve “HIIT” gibi kategorilerdeki listeler, egzersiz performansını artırmaya yönelik özenle seçilmiş parçalarla dolu. Spotify’ın verilerine göre bugüne kadar 97 milyondan fazla fitness temalı liste oluşturulmuş olması, bu yönlendirme gücünü açıkça ortaya koyuyor.
Workout: Spor salonu antrenmanları ve evde egzersiz için yüksek tempolu şarkılar içerir.
Running: Koşu temposuna uygun ritimleri bir araya getirir.
Power Walk: Tempolu yürüyüşler için müzik seçkisi sunar.
HIIT: Yüksek yoğunluklu interval antrenmanlarında motivasyon sağlayan enerji dolu parçaları barındırır.
Platformun kişiselleştirme araçları da dikkat çekici. “Soundtrack Your Workout” özelliği sayesinde kullanıcılar; antrenmanın süresi, şiddeti ve ruh haline göre kendi müzik antrenörlerini yaratabiliyor. Bir dönem sunulan “Spotify Running” gibi yenilikler de doğrudan bedenin temposuna uygun müzik sunarak hedefliyordu.
Dahası, Spotify yalnız hareket etmiyor. Adidas, Nike, Peloton gibi markalarla yapılan iş birlikleri; hem uygulama içinde hem de toplumsal projelerde sporu teşvik ediyor. Örneğin Adidas’ın sadakat programı Spotify Premium’u ödül olarak sunarken, Peloton eğitmenleri müzikle yönlendirilmiş antrenmanlar hazırlıyor.
Spotify sadece bir müzik platformu olmanın ötesinde, spör yaparken kullanıcıların motivasyonunu artıran bir araca dönüşüyor. Zengin spor çalma listeleri, kişiselleştirilmiş tempo ozellikleri, iş birliği projeleri ve veriye dayalı içerik stratejileriyle Spotify, sporda başarıya giden yolda müziğin gücünü arka plana çekmeden ilerleyen bir deneyim sunuyor. Spotify, “spor yapmayan ama spora yön veren bir marka” olarak bu soruya güçlü bir yanıt veriyor:
Evet, markalar spor yapmaz ama sizi harekete geçirebilir. Ve Spotify bunu motive edici yaklaşımı ile başarıyor.
Görsel Krea.ai tarafından üretilmiştir.